Amazon
New member
Bağışlama çoğu zaman büyük bir erdem ve aynı zamanda zayıflar için bir sığınak olarak tanımlanır. Bir keresinde bir seminerde aile içi şiddetin talihsiz kurbanı olan bir kadınla tanıştım. Bana kocasının ona karşı çok acımasız davrandığını ve ona karşı asılsız suçlamalarda bulunduğunu söyledi. Ancak, onu “affetmişti” ve misilleme yapmadı. Onu hâlâ rahatsız ettiğinden ve sürekli korku ve travma içinde yaşadığından yakınıyordu.
Bağışlamak, ruhsal gelişim için önemli olsa da, zorbalığa tahammül etmek gerekli değildir! (Sahne)
Durumunuz alışılmadık bir durum değil ve kısmen affetme kelimesinin yorumlanmasında temel bir sorunu temsil ediyor – bu, kendinizi unutmak veya savunmamak anlamına gelmiyor. Bu durumda kocanın devam eden vahşeti, kadın onun yaptıklarını unutursa son bulmayacaktır. Manevi ilkelere göre de kendini savunma hakkına sahiptir!
Bağışlamak, ruhsal gelişim için önemli olsa da, zorbalığa tahammül etmek gerekli değildir!
Affetmemek, birinin size verdiği acıyı yeniden yaşamaktan kaynaklanır. Deneyim ne kadar zarar verici olursa olsun, onu her gün yeniden yaşıyor olmanız sizin için iyi değil. Ne de olsa, temelde yanınızda taşıdığınız bir düşünce ve duygudur.
Pek çok acı verici deneyimin dile getirilemeyeceğini söylemeye gerek yok. Travma derinleşiyor. Yine de küskünlük, öfke ve nefret düşünceleri sizi güçsüzleştirmeye hizmet eden yavaş, zayıflatıcı enerjilerdir. Kafanızda herhangi bir alana hakları olmamalı. Onu serbest bırakabilseydin, huzur içinde olurdun.
Affetmek zordur, özellikle derin bir travmadan sonra. Aşağıdaki adımlar, kendi içinizde affetmeyi geliştirmek için çok yardımcı olabilir.
Birincisi, failin eylemlerini tamamen unutmayın. Bu, o kişiye gelecekte bir tekrar yapma fırsatı vermemenizi sağlayacaktır. Caydırıcı olmak için kendinizi duygusal, fiziksel ve diğer şekillerde güçlendirin.
Devam et. Geçmişiniz artık yok. Geçmiş yaşamlarımızı hatırlamamamızın en büyük nedenlerinden biri, yüzyılların yükünü üzerimizden atabilmektir.
Kabul et, kendinle yeni bir anlaşma yap, şartlar ne olursa olsun, her zaman içindeki sonsuz tanrısallığa bağlı olacaksın. Bunu yaptığınızda, bir düzeyde uyum ortaya çıkacaktır.
Yeni anlaşmanız ve salıverme durumunuz, daha yüksek bir sevgi ve ışık enerjisi yaymaya başlayacak. Nereye giderseniz gidin, diğerleri süper bilincinizin ışıltısını deneyimleyecek.
Her gece yatmadan hemen önce, olumlu ifadelerinizi durmaksızın yeniden teyit edin: “Memnunum, ben sevgiyim ve sadece mükemmelliği çekiyorum.” Kızgın, pişman veya tatminsiz hissederek uyumaya gitmeyin. Uykunuz kısmen, kendinizin son uyanık görüntüsünün bilinçaltında gözden geçirilmesidir.
Neville Goddard şöyle diyor: “Uyku sırasında, bir adam bilinçaltını kendisi hakkındaki fikriyle etkiliyor.”
Hayatınız üzerinde sorumluluk ve kontrol alın. Yaşadığınız olayların bir başkasının eseri olduğuna inansanız bile, ne o kişiyi ne de kendinizi suçlamayın. Bu şekilde, kaderin gelgitini hemen elinize alacaksınız.
Sorumluluk almak sizi kurban kategorisinden uzaklaştırır ve kendini gerçekleştirme aleminde olanlarla aynı seviyeye getirir.
Her ruhun travmayı ve acıyı en derininde taşıdığını her zaman bilin. Uyanış tepesine tırmanmaları için bağışlanmalarına izin vermelidir.
Tanınmış bir Çin atasözü der ki: “İntikam istiyorsan, iki mezar kazsan iyi olur.”
Nefsi müdafaa hakkımız olsa da, intikamın sizi tüketmesine asla izin vermeyin.
Hepimiz ayrılmaz bir şekilde birbirimize bağlıyız ve parmağımızı kendimize doğrultmadan başka birini incitemeyiz. İnsan benliğim beni ne kadar haklı ve ahlaki olarak ikna ederse etsin, eleştiri ışıktan belli bir adım uzaklaşıp karanlığa doğru ilerliyor.
Son olarak, her gün iki dakikanızı tartışmalarınızın artık sona erdiğini ve sevgi ve bağışlama yolladığınızı hayal ederek geçirin.
Derin bir teslimiyet içinde gerçek ilahi aşka adım atarken hayatınızın dönüşümünü izleyin.
(Yazar, eski Gelir Vergisi Komiseridir. Belirtilen görüşler yazara aittir.)
Bağışlamak, ruhsal gelişim için önemli olsa da, zorbalığa tahammül etmek gerekli değildir! (Sahne)
Durumunuz alışılmadık bir durum değil ve kısmen affetme kelimesinin yorumlanmasında temel bir sorunu temsil ediyor – bu, kendinizi unutmak veya savunmamak anlamına gelmiyor. Bu durumda kocanın devam eden vahşeti, kadın onun yaptıklarını unutursa son bulmayacaktır. Manevi ilkelere göre de kendini savunma hakkına sahiptir!
Bağışlamak, ruhsal gelişim için önemli olsa da, zorbalığa tahammül etmek gerekli değildir!
Affetmemek, birinin size verdiği acıyı yeniden yaşamaktan kaynaklanır. Deneyim ne kadar zarar verici olursa olsun, onu her gün yeniden yaşıyor olmanız sizin için iyi değil. Ne de olsa, temelde yanınızda taşıdığınız bir düşünce ve duygudur.
Pek çok acı verici deneyimin dile getirilemeyeceğini söylemeye gerek yok. Travma derinleşiyor. Yine de küskünlük, öfke ve nefret düşünceleri sizi güçsüzleştirmeye hizmet eden yavaş, zayıflatıcı enerjilerdir. Kafanızda herhangi bir alana hakları olmamalı. Onu serbest bırakabilseydin, huzur içinde olurdun.
Affetmek zordur, özellikle derin bir travmadan sonra. Aşağıdaki adımlar, kendi içinizde affetmeyi geliştirmek için çok yardımcı olabilir.
Birincisi, failin eylemlerini tamamen unutmayın. Bu, o kişiye gelecekte bir tekrar yapma fırsatı vermemenizi sağlayacaktır. Caydırıcı olmak için kendinizi duygusal, fiziksel ve diğer şekillerde güçlendirin.
Devam et. Geçmişiniz artık yok. Geçmiş yaşamlarımızı hatırlamamamızın en büyük nedenlerinden biri, yüzyılların yükünü üzerimizden atabilmektir.
Kabul et, kendinle yeni bir anlaşma yap, şartlar ne olursa olsun, her zaman içindeki sonsuz tanrısallığa bağlı olacaksın. Bunu yaptığınızda, bir düzeyde uyum ortaya çıkacaktır.
Yeni anlaşmanız ve salıverme durumunuz, daha yüksek bir sevgi ve ışık enerjisi yaymaya başlayacak. Nereye giderseniz gidin, diğerleri süper bilincinizin ışıltısını deneyimleyecek.
Her gece yatmadan hemen önce, olumlu ifadelerinizi durmaksızın yeniden teyit edin: “Memnunum, ben sevgiyim ve sadece mükemmelliği çekiyorum.” Kızgın, pişman veya tatminsiz hissederek uyumaya gitmeyin. Uykunuz kısmen, kendinizin son uyanık görüntüsünün bilinçaltında gözden geçirilmesidir.
Neville Goddard şöyle diyor: “Uyku sırasında, bir adam bilinçaltını kendisi hakkındaki fikriyle etkiliyor.”
Hayatınız üzerinde sorumluluk ve kontrol alın. Yaşadığınız olayların bir başkasının eseri olduğuna inansanız bile, ne o kişiyi ne de kendinizi suçlamayın. Bu şekilde, kaderin gelgitini hemen elinize alacaksınız.
Sorumluluk almak sizi kurban kategorisinden uzaklaştırır ve kendini gerçekleştirme aleminde olanlarla aynı seviyeye getirir.
Her ruhun travmayı ve acıyı en derininde taşıdığını her zaman bilin. Uyanış tepesine tırmanmaları için bağışlanmalarına izin vermelidir.
Tanınmış bir Çin atasözü der ki: “İntikam istiyorsan, iki mezar kazsan iyi olur.”
Nefsi müdafaa hakkımız olsa da, intikamın sizi tüketmesine asla izin vermeyin.
Hepimiz ayrılmaz bir şekilde birbirimize bağlıyız ve parmağımızı kendimize doğrultmadan başka birini incitemeyiz. İnsan benliğim beni ne kadar haklı ve ahlaki olarak ikna ederse etsin, eleştiri ışıktan belli bir adım uzaklaşıp karanlığa doğru ilerliyor.
Son olarak, her gün iki dakikanızı tartışmalarınızın artık sona erdiğini ve sevgi ve bağışlama yolladığınızı hayal ederek geçirin.
Derin bir teslimiyet içinde gerçek ilahi aşka adım atarken hayatınızın dönüşümünü izleyin.
(Yazar, eski Gelir Vergisi Komiseridir. Belirtilen görüşler yazara aittir.)