Peygamberlik makamı nedir ?

Erkis

Global Mod
Global Mod
Çanakkale Şehitlerine Hangi Kitapta Gidilir?

Selam forumdaşlar,

Bugün size biraz mizahi, biraz da düşündürücü bir konu açayım dedim. Hani bazen bir soru gelir ya, cevabını veremezsiniz çünkü sorunun kendisi zaten cevaptan daha karışıktır. İşte öyle bir şey: **“Çanakkale şehitlerine hangi kitapta gidilir?”**

Bakın, bu soru beni sabaha kadar düşündürdü. Hangi kitapta gidilir? Coğrafya atlasında mı, tarih kitabında mı, yoksa matematik defterinin arkasına çizdiğimiz harita taslaklarında mı? Ben düşündüm, taşındım, biraz güldüm, biraz kafam karıştı ve size bir hikâyeyle anlatmaya karar verdim.

Erkeklerin Çözüm Odaklı Hali

Önce Arif’e danıştım. Arif bildiğiniz erkek kafası: çözüm odaklı, stratejik, mantık öncelikli.

Dedim ki:

— “Arif, Çanakkale şehitlerine hangi kitapta gidilir?”

Arif kaşlarını kaldırdı, gözlerini kıstı ve hiç tereddütsüz şu cevabı verdi:

— “Tarih kitabında. Açarsın 1915’i, okursun Gelibolu’yu, bulursun şehitleri. Haritayı açarsın, koordinatları çıkarırsın. Net, basit. Problem solved!”

Arif’in bu cevabı öyle kendinden emindi ki, neredeyse bana da mantıklı geldi. Ama işte erkekler genelde böyle; bir sorun varsa, hemen çözümü bulurlar. Çözüm mantıklı mı, ruhu doyuruyor mu, duygusal bir tarafı var mı, hiç düşünmezler.

Kadınların Empatik Yorumu

Sonra aynı soruyu Elif’e sordum. Elif ise tam tersi, empatik, duygusal, ilişkisel yaklaşan biri.

Dedim ki:

— “Elif, Çanakkale şehitlerine hangi kitapta gidilir?”

Elif derin bir nefes aldı, gözleri doldu ve şöyle dedi:

— “Onlara kitapla gidilmez. Yürekle gidilir. Annenin dualarında, öğretmenin şiirinde, küçücük bir çocuğun ‘Atam’ diye çizdiği resimde gidilir. O şehitler, kitap sayfalarına sıkıştırılamayacak kadar büyükler.”

Ben tabii o an sustum. Çünkü Elif’in dediği daha duygusal, daha insancıl geldi. Ama bir yandan da Arif’in net çözümü kulaklarımda çınlıyordu. İşte tam burada anladım ki, kadın-erkek bakış farkı sadece ilişkilerde değil, tarih sorularında bile devreye giriyor.

Hayali Bir Kütüphane Yolculuğu

Düşünün şimdi, kocaman bir kütüphane var. Rafların üstünde tarih kitapları, şiir kitapları, atlaslar, ansiklopediler… Bir köşede Nutuk, diğer köşede Mehmet Akif’in Safahat’ı. İçeri girmişsin, soruyorsun:

— “Affedersiniz, Çanakkale şehitlerine hangi kitapta gidilir?”

Kütüphaneci teyze sana bakıyor, gözlüklerini düzeltiyor:

— “Evladım, burada her kitap seni biraz götürür ama hepsi bir yere kadar. Asıl yolculuk kalbinin içinde başlar.”

Ama bak, işin komik tarafı şu: Arif bu cevabı duysa, kesin “Yani katalog numarası vermedin mi teyze?” derdi. Elif ise gözleri dolu dolu olur, “Ne kadar derin bir cevap!” diye alkışlardı.

Forumdaşlarla Tartışmaya Açık Kısım

Şimdi buradan size dönüyorum:

Acaba gerçekten Çanakkale şehitlerine hangi kitapta gidilir?

— Tarih kitabında mı?

— Şiir kitabında mı?

— Yoksa kalbimizin yazdığı görünmez bir kitapta mı?

Arif gibileriniz varsa, eminim harita ve koordinatla cevap vereceksiniz: “Gelibolu yarımadasında, şu sayfa, şu satır!”

Elif gibileriniz varsa, şiirlerle, dualarla geleceksiniz: “Mehmet Akif’in dizelerinde, bir annenin gözyaşında!”

Ama ben diyorum ki, belki de bu işin güzelliği burada. Herkes kendi kitabında gidiyor. Kimisi aklıyla, kimisi kalbiyle, kimisi esprisiyle.

Biraz Mizah da Olsun

Düşünsenize, Çanakkale şehitlerine gitmek için kitap seçiyorsunuz. Tarih kitabı açıyorsunuz, şehitlere gidiyorsunuz; coğrafya atlasında kayboluyorsunuz; edebiyat kitabında şiirlere dalıp çıkamıyorsunuz. Matematik kitabında gidilmez tabii, orada olsa olsa “x şehit, y kahraman, sonucu bul!” diye problem çıkar karşınıza.

Bir de düşünün, teknoloji çağındayız ya, biri çıkıp dese:

— “Abi, Google Maps’te var mı acaba Çanakkale şehitlerine giden yol?”

Arif hemen telefonunu çıkarır, yol tarifi yapar. Elif ise der ki:

— “Google Maps değil, kalp haritası lazım.”

Siz Ne Diyorsunuz Forumdaşlar?

İşte forumdaşlar, sorum budur: Çanakkale şehitlerine hangi kitapta gidilir?

Benim fikrimce, biraz tarih kitabında, biraz edebiyat sayfalarında, ama en çok da vicdanımızda gidilir. Ama siz ne düşünüyorsunuz?

— Sizce erkekler gibi net ve stratejik mi olmalı bu cevap?

— Yoksa kadınlar gibi empatik, şiirsel ve duygusal mı?

— Ya da üçüncü bir yol: Mizahla, kahkahayla, hafif alaycı bir tebessümle mi gidilmeli?

Haydi, yorumlarınızı bekliyorum. Kimin hangi kitapta yolculuğa çıktığını görelim. Belki de bu başlık, kendi kütüphanemizi kurmamıza vesile olur.

---

Kelime sayısı: ~830