Amazon
New member
Dengeli, soğukkanlı ve uyumlu bir kişilik bu günlerde nadiren görülüyor. Evet, yıllarca çalıştıktan sonra keplerini çıkaran ve daha sessiz zamanlarda ayaklarını uzatan bazı saygın yaşlılar var. Hiçbir şey onları üzmüyor gibi görünüyor ve aile evlerinde beklenmedik bir şey olsa bile hâlâ en sevdikleri gazeteleri okurken kaşlarını bile kaldırmıyorlar.
Bay Cool, Kane Williamson, bazı hayranlar tarafından “gemiyi sabit tutan” olarak adlandırıldı. (HT dosyası)
Ofis çalışanlarının çoğu hayat, iş ve bununla birlikte gelen baskılardan dolayı gergin görünüyor. Nedensiz değil. Köylerde bile hareketlilik bu günlerde yavaşlamıyor. Daha zeki insanların boyunlarından sarkan veya ceplerinde daha akıllı telefonları vardır. Çatlak alın, geniş burun delikleri, ışıltılı gözler, bunların hepsi bugün her yerde görülebilir. Isı yoğun ve insanlar soğukkanlılığını korumakta zorlanıyor.
Bu da beni bazı hayranlar tarafından “Steady-the-Ship” olarak da anılan Kane Williamson Bay Cool’a getiriyor. Williamson, yakın zamana kadar Yeni Zelanda kriket takımının kaptanıydı ve hala dünyanın en iyi dört topa vuran oyuncusundan biri olarak kabul ediliyor. Hayatı boyunca “düdüklü tencere durumlarında” bulundu ve ekibini birçok kez derin, çamurlu sulardan kurtardı.
Ama hemen hemen tüm çağdaşlarının aksine, tavrı, tavrı ve soğukkanlı kişiliği örnek alınacak ve kesinlikle taklit edilmeye değerdi. Gerçek şu ki, bir Yeni Zelandalı kriket oyuncusu, hatta bir kaptan bile, neredeyse bir Hintli yıldızın yaptığı gibi abartılı bir hayranlıkla ve bunun sonucunda ortaya çıkan beklenti yüküyle yüzleşmek zorunda değildir. Ancak Williamson, en üst seviyedeki kritik maçlarda sık sık dikkatleri üzerine çekti ve sıcak koltukta yer aldı ve nadiren hata yaptı. Önemli olduğu zaman neredeyse her zaman büyük goller atmasına rağmen, takımına her zaman zafer kazandırdığından değil. Ancak katıksız sakinliği, sarsılmaz inanç sistemi ve kararlı davranışları, tüm spor izleyicilerinin hayranlığını kazanmasını sağlamıştır.
Williamson, gençler için bir rol model ve hakkında daha fazla konuşmamız gereken biri, böylece gençler onun niteliklerini taklit etmek için ilham alıyor. Onda eski moda bir şeyler var ve insan olmasına rağmen, en iyi atlet olarak karşılaştığı tüm zorluklara rağmen, neredeyse kutsal ve içinde huzurlu görünüyor.
Ailesinden ve ülkesinden uzun süre uzak kalması ve ekibini her gün elinden gelenin en iyisini yapması, onu zorlu dünyamızda dikkate değer bir başarı haline getiriyor.
Uzun yıllardır Hindistan’ın kendi Captain Cool versiyonunu sunan Mahendra Singh Dhoni, ne olursa olsun soğukkanlılığını neredeyse her zaman koruyan başka bir oyuncu. Hindistan 2011 Dünya Kupası’nı kazandığında ve o da hepimiz gibi açıkça kendinden geçmişken bile, herhangi bir teatral performans sergilemedi. 2019 Dünya Kupası yarı finalinde trajik bir şekilde elenene kadar içinde aşırı bir duygu, bu sefer saf bir kalp ağrısı hissedildi.
Kendinizi bir hedefe ulaşmaya teşvik etmenin bir yolu olarak gürültüyü ve saldırganlığı gerçekten savunan bir düşünce okulu var. Sessizlik, bu tür zihniyetlerde hareketsizlikle eşittir. Yine de dinamizm ve cesur yaklaşımın sakin ve dengeli bir zihinle bağdaşmadığı açıktır. Bir Crusader veya Worldsmasher olmak için her şeye sahip olmanıza gerek yok.
Dengeli kişilikler her zaman nihayetinde liderlik becerileri ve başkalarının izlemesi için oluşturdukları örnek için takdir göreceklerdir.
16 yaşındaki biri lükse sahip insanlara hayran olur ama olgun bir insan iç huzuru olan insanlardan ilham alır diye bir söz vardır. Elbette her iki kuralın da istisnaları var! Bununla birlikte, birçok çalkantılı dönüm noktasından geçerek, hayat bize sonunda yalnızca iç huzuru ve iç neşenin gerçekten önemli olduğunu öğretir.
Ve bu saplantı ve hatta çeşitli türden fanatizm döneminde, belki de hayata ılımlı, dengeli bir yaklaşım, ilahi Hekimin dikte edeceği şeydir. Keşke onu dinleseydik!
[email protected]
Bay Cool, Kane Williamson, bazı hayranlar tarafından “gemiyi sabit tutan” olarak adlandırıldı. (HT dosyası)
Ofis çalışanlarının çoğu hayat, iş ve bununla birlikte gelen baskılardan dolayı gergin görünüyor. Nedensiz değil. Köylerde bile hareketlilik bu günlerde yavaşlamıyor. Daha zeki insanların boyunlarından sarkan veya ceplerinde daha akıllı telefonları vardır. Çatlak alın, geniş burun delikleri, ışıltılı gözler, bunların hepsi bugün her yerde görülebilir. Isı yoğun ve insanlar soğukkanlılığını korumakta zorlanıyor.
Bu da beni bazı hayranlar tarafından “Steady-the-Ship” olarak da anılan Kane Williamson Bay Cool’a getiriyor. Williamson, yakın zamana kadar Yeni Zelanda kriket takımının kaptanıydı ve hala dünyanın en iyi dört topa vuran oyuncusundan biri olarak kabul ediliyor. Hayatı boyunca “düdüklü tencere durumlarında” bulundu ve ekibini birçok kez derin, çamurlu sulardan kurtardı.
Ama hemen hemen tüm çağdaşlarının aksine, tavrı, tavrı ve soğukkanlı kişiliği örnek alınacak ve kesinlikle taklit edilmeye değerdi. Gerçek şu ki, bir Yeni Zelandalı kriket oyuncusu, hatta bir kaptan bile, neredeyse bir Hintli yıldızın yaptığı gibi abartılı bir hayranlıkla ve bunun sonucunda ortaya çıkan beklenti yüküyle yüzleşmek zorunda değildir. Ancak Williamson, en üst seviyedeki kritik maçlarda sık sık dikkatleri üzerine çekti ve sıcak koltukta yer aldı ve nadiren hata yaptı. Önemli olduğu zaman neredeyse her zaman büyük goller atmasına rağmen, takımına her zaman zafer kazandırdığından değil. Ancak katıksız sakinliği, sarsılmaz inanç sistemi ve kararlı davranışları, tüm spor izleyicilerinin hayranlığını kazanmasını sağlamıştır.
Williamson, gençler için bir rol model ve hakkında daha fazla konuşmamız gereken biri, böylece gençler onun niteliklerini taklit etmek için ilham alıyor. Onda eski moda bir şeyler var ve insan olmasına rağmen, en iyi atlet olarak karşılaştığı tüm zorluklara rağmen, neredeyse kutsal ve içinde huzurlu görünüyor.
Ailesinden ve ülkesinden uzun süre uzak kalması ve ekibini her gün elinden gelenin en iyisini yapması, onu zorlu dünyamızda dikkate değer bir başarı haline getiriyor.
Uzun yıllardır Hindistan’ın kendi Captain Cool versiyonunu sunan Mahendra Singh Dhoni, ne olursa olsun soğukkanlılığını neredeyse her zaman koruyan başka bir oyuncu. Hindistan 2011 Dünya Kupası’nı kazandığında ve o da hepimiz gibi açıkça kendinden geçmişken bile, herhangi bir teatral performans sergilemedi. 2019 Dünya Kupası yarı finalinde trajik bir şekilde elenene kadar içinde aşırı bir duygu, bu sefer saf bir kalp ağrısı hissedildi.
Kendinizi bir hedefe ulaşmaya teşvik etmenin bir yolu olarak gürültüyü ve saldırganlığı gerçekten savunan bir düşünce okulu var. Sessizlik, bu tür zihniyetlerde hareketsizlikle eşittir. Yine de dinamizm ve cesur yaklaşımın sakin ve dengeli bir zihinle bağdaşmadığı açıktır. Bir Crusader veya Worldsmasher olmak için her şeye sahip olmanıza gerek yok.
Dengeli kişilikler her zaman nihayetinde liderlik becerileri ve başkalarının izlemesi için oluşturdukları örnek için takdir göreceklerdir.
16 yaşındaki biri lükse sahip insanlara hayran olur ama olgun bir insan iç huzuru olan insanlardan ilham alır diye bir söz vardır. Elbette her iki kuralın da istisnaları var! Bununla birlikte, birçok çalkantılı dönüm noktasından geçerek, hayat bize sonunda yalnızca iç huzuru ve iç neşenin gerçekten önemli olduğunu öğretir.
Ve bu saplantı ve hatta çeşitli türden fanatizm döneminde, belki de hayata ılımlı, dengeli bir yaklaşım, ilahi Hekimin dikte edeceği şeydir. Keşke onu dinleseydik!
[email protected]